Exodus Biyografi!

Exodus thrash metalin, hatta tüm metal aleminin en saygıdeğer grubudur gözümde. 90ların başından itibaren Anthrax Deli Selim ve saz arkadaşları tadında takılmaya, Kreator bol efekli yeni kulvarlarda koşmaya (sonradan toparladı çok şükür), Slayer sanki paso aynı parçaları kaydedip kaydedip albüm çıkarmaya başladığı (Metallica ve Megadeth den bahsetmiyorum bile) günlerde ''biz artık yokuz'' demeleridir elemanlara olan bu saygımın sebebi. (Sodom ve Tankard da aynı hesap)

80lerin başlarında San Francisco Bay Area da kurulan (ne Bay Areaymış lan!) grup, Heathen, Metallica ve Anthrax ile birlikte türün öncüsü olmuştur. Grubun 84 te kaydettiği fakat Torrid Records (adında hayır yok) ile olan anlaşmazlıklardan dolayı ancak bir yıl sonra 1985te Combat Records dan yayınlanan debut albümü Bonded By Blood thrash metalin ilk ve en kaliteli örneklerinden biri olmasının yanı sıra sonrasının death metal ve grindcore gruplarınında çıkış noktalarından biridir. Exodus'un debut albümde kullandığı (daha sonraki albümlerde yerini toplumcu sözlere bırakan) brutal tasvirler de liriksel açıdan death metalin önünü açmıştır. Grubun 2002 yılında kalp krizinden ölen o zamanki vokalisti Paul Baloff'un daha önce hiç duyulmamış hayvanlıktaki vokali brutal vokalin ilk örneğidir sanırım. Fakat albümde tek göze batan unsur Baloff'un vokali deil Gary Holt ve Rick Hunolt'un sürekli birbirinin üzerine binen keskin gitarları ve Tom Hunting'in gök gürültüsünü andıran davulları da albümü efsane yapan diğer etkenlerdi. Albümde yer alan And Then There Were None, Deliver Us To Evil, A Lesson In Violence ve Piranha (SFU ve Avulsed çok yaman coverlamıştı) hala çok zor kapışılacak efsane parçalardır.

Grup Bonded By Blood sonrası gruptan ayrılan Baloff yerine henüz yeni bir grup olan Testament den gruba katılan Steve Souza ile 1987 yılında Pleasures Of The Flesh albümünü yayınlar. Albüm yine bombadır. Chemi-kill, 'til Death Do Us Part, Brain Dead gibi thrash klasiklerini barındırır.

Bu kadro hiç bozulmadan 2 yıl sonra Fabulous Disaster'i, 1990 da Impact Is Imminent ve 1992 de Good Friendly Violent Fun adlı live albümü yayınlar. Grubun Capitol Records etiketi ile çıkan ilk albümü olan ve benimde ilk dinlediğim Exodus albümü olan Impact Is Imminent hala deliler gibi dinlediğim ve kanımca grubun hatta tüm thrash metal tarihinin en iyi albümüdür. Nasıl Hammer Smashed Face death metal milli marşıysa, Thrash Under Pressure da thrash metal milli marşıdır.

1992 de yayınlanan best of tadındaki Lessons In Violence ve önceki albümlerin yanında sönük kalsa da fena bir albüm olmayan Force Of Habit albümü sonrası grup dağılır.

5 yıl sonra (Rob McKillop hariç) debut albümdeki kadro Century Media dan yayınlanan Another Lesson In Violence adlı live albüm ile bir araya gelir. Ama tekrar dağılırlar. 2001 yılına gelindiğinde tekrar bir reunion gerçekleşir fakat bir yıl sonra Baloff bir kalp krizi sonrası hayatını kaybeder ve Sousa tekrar gruba döner. 2004 yılında kanatimce Nuclear Blast dan çıkmış en iyi albüm olan Tempo Of The Damned ile beklenen geri dönüş gerçekleşir. Scar Spangled Banner, War Is My Shepherd, Sealed With A Fist yeni thrash bombalarıdır. Gary Holt ve Rick Hunolt'un her zamankinden daha keskin olarak geri dönen gitarlarının modern kaydedilmesi ile yeni bir thrash metal ortaya çıkarır.
2005 yılında Rick Hunolt ve süper vokal Sousa nın ayrılmasına rağmen grup baba vokal bulmaktaki hünerini yine sergiler ve Rob Dukes adlı mağara adamını kadrosuna katar. Shovel Headed Kill Machine adlı albüm çıkmadan önce Nuclear Blast da albümde yer alacak olan Raze adli parçayi dinlerken ''kim lan bu adam?'' demiştim. Raze, I Am Abomination ve 44 Magnum yine thrash metal efsanesi olmaya aday parçalar tabi.

Son yıllarda kadro sürekli değişse de, kadroda ilk albümden kalan tek eleman olan gitarist Gary Holt'un önderliğinde Exodus'un daha uzun yıllar kazıyacağına inancım tamdır.

Son olarak Testament, Manowar gibi memlekette 15 sene geç gerçekleşen konserleri düşününce arada Exodus'u da izleyebilirmiyiz diye merak ediyorum. Gerçekleşmesi ihtimalinde kafayı gözü kesin yararım ama buna değer sanırım.